- sıklaşmak
- "to become frequent; to be close together"
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
sıklaşmak — nsz Sık duruma gelmek veya sıkça ortaya çıkmak, sık görülmek Krizleri öyle bir sıklaştı ki ne yapacağımızı şaşırıp kaldık. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
şıklaşmak — nsz Şık duruma gelmek, şık olmak Sen bugün böyle niçin pek şıklaştın, boynuna kravat filan taktın da geldin? O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
göbeklenmek — nsz 1) Karnı yağlanıp şişmanlamak 2) Marul, lahana yaprakları büyüyüp sıklaşmak Marullar göbeklendi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıklaşma — is. Sıklaşmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
şıklaşma — is. Şıklaşmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük